Ağustos 10, 2004

tatil - olympos

Olympostayız... Burada herşey yeşil, kahverengi ve mavi. Ben de bu renkleri kullanayım. Gece uzun(muy)du(?). Bana kısa geldi ama güneş doğmak üzere, demek ki bayağı zaman geçmiş. Burada zamanın uyanma ve öğün saatleriyle tanımlı olması çok hoş. Burası eşsiz bir yer. "Bayram?ın Yeri"nde yer bulamayınca "Kadir's"de kaldık. Çok kalabalık ama kaldığımız oda çok fantastik. Pencerenin tam karşısında dik bir kaya ve çam ağaçlarından oluşan bir tablo yer alıyor. Bir de "Öküz Bar" var tabi. Ortada yanan bir kamp ateşi çevresinde dans edenler... Müzikler keyifli. Sonrası da... Sonrası karışık daha. Ve hala devam etmekte. Sahile yürüdük, biraz oturduk ve geri döndük. Ciddi bir mesafeydi. Çekirgeler orkestrası "Bitmeyen Senfoni"yi çalıyor. Çok sakinleştirici. Burada sabahı karşılıyorum. Bunu elbette kırmızıyla... Acayip horny'im. Bunun sebebi sıcaklar mı, doğa mı yoksa edi mi? Burada kalmak istiyorum, yazım kötüleşiyor, sayfa bitiyor... Kaan ve Selcen uyuyor. Onların varlığı bana huzur veriyor. Böylesine iki yoldaş bulduğum için çok şanslıyım. Beni tam olarak tanıyan, bir bütün olarak seven ve kabul edenler onlar. Yaşamımın her daim parçası olacaklar. Sanırım uçuyorum. Az önce yazdıklarımı okudum da, içerikle sorunum yok ama dil garip geldi. müzik: Tortoise - All Around You Hemen arkamdaki pencereye iliştirdiğim tütsünün dumanı rüzgar yönüne göre ara ara yanağımı okşuyor. Kokusu çok keskin. Uzakta olmak güzel ama evimi, Ekrem'i ve Molly'i özlüyorum. Pak neredesin? Güzel oğlum benim...